Bir fikir platformu olarak hedefimiz ,kutuplaşmanın giderek arttığı,fay hatlarının keskinleştiği,siyasetçilerin sadece şehit cenazelerinde bir araya gelip konuştuğu ülkemizde,Yeni Siyaset Kültürü'nün oluşumuna katkı sağlayarak,Yeni Siyaset İnsanlarına ,Siyasette Bende Varım dedirtmek.

Katılım Bankacılığı ve İstikrar

Büyüyen ve sürekli değişen dünyada, ekonomiler de devasa boyutlara ulaşmış ve finansal ürünler hiç olmadığı kadar çeşitlenmiştir. Ekonomide istikrar toplumların en önemli konularından biri haline gelmiş ve mevcut iktidarların seçim propagandalarında kullandıkları en önemli argüman olmuştur. Uluslararası piyasalarda, yatırım çekmek amacıyla istikrarlı bir görünüm vermek, ekonomiyi yönetenlerin en önemli uğraşlarındandır. Katılım Bankalarının doğuşu da finansal istikrara katkı sağlamada çok önemli bir sebep olmuştur.Faiz hassasiyeti ve güven gerekçesiyle birikimlerini bankacılık sisteminden uzak tutan kesimler, Katılım Bankalarının hayata geçmesiyle finansal hayata girmeye teşvik edilmişlerdir. Bu süreç Türkiye’de 1984 yılında Albaraka Türk ile başlamış ve devamında birçok katılım bankası kurulmuştur. Şu an halihazırda devletin de bu alana girmesiyle 5 katılım bankası faaliyet göstermektedir.Konvansiyonel bankalar ile karşılaştırıldığında kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, şu an ülkemizde ekonomik ve siyasi etkilerin de yardımıyla önemli bir paya sahip olma yolunda ilerlemektedir.

Katılım bankacılığının dünyada ilk örneklerini HSBC ve CITIBANK oluşturmaktadır. Bu da konunun önemini anlatması açısından dikkat edilmesi gereken bir husustur. Katılım Bankacılığı temelinde faizsizlik prensibiyle, bankacılık faaliyeti gerçekleştiren, yaptığı işlemlerle kar ve zarara ortaklık sunan bir model yatmaktadır. Bu model ülkemizde halk tarafından ciddi karşılık bulmuş ve katılım bankaları mevduat ve altın toplama da ciddi başarılar elde etmişlerdir. Burada anlatmak istediğim, çok kısa bir tarihe ve altyapı eksikliklerine rağmen, ekonomimizde önemli yer edinen bu modelin daha da büyümesinin önünün açılması ve yeni ürünler kazandırılması yoluyla uluslararası yatırımların ülkemize çekilmesi için çok büyük fırsatlar oluşturabilecektir. Bilhassa üniversiteler ve araştırma kuruluşları bu konuyu derinlemesine araştırmalı ve ürün çeşitliliğinin artırılmasına destek vermelidirler.

Katılım Bankaları Birliğinin yayınladığı 2017 yılına ait veriler Katılım Bankacılığının bugünkü görünümü açısından fikir sunacak ve potansiyeli hakkında belki bir fikir de verecektir.

Onur Sanci