Ezber Bozan Politikacı-1

Bütün hızıyla hareket eden Dünya’da, hareketsizlik ülkemiz için en riskli durumdur. Dünya’da yaşanan herhangi bir değişim ve ilerleme artık bizi anında etkileyebiliyor. Etki hızının bile bu denli hızlanması, aslında durumun ciddiyetinin en önemli göstergesi durumunda.

Değişen Politika

Başlıkta da belirttiğim üzere, geleneksel politikacıların artık değişime ayak uyduran hatta değişimi başlatan ( ezber bozan ) insanlar olması bu yüzden kaçınılmaz .Fakat buradaki “geleneksel politikacı” dan kasıt, geçmişin üstünü örtüp ortaya yeni bir versiyon sürmek değil. Yakın tarihimizden olsun, çok daha uzak geçmişimizden olsun, bizi alıp çağ atlatan pek çok insan sayılabilir. Ama ilk yazıma, çok özel bir insan olması ve son günlerde İlber Hoca’mızın da hakkında pek çok bilgiyi ortaya koymasıyla hayranlığımızın birkaç kat daha arttıgı Sultan 2. Mehmed’den, yani Fatih Sultan Mehmed Han’dan başlamak istiyorum. Dört yabancı dili iyi bir şekilde öğrenmiş, kitaplığında Homeros olan, İncil bulunan, astronomi ve geometri (Öklid) ,İstanbul’un arkeolojisi hakkında dahi kitaplar olan bir münevver. Bunların üzerine de islami konulardaki ilmini de eklediğimiz de adeta ortaya mümtaz bir şahsiyet çıkıyor.

Önder Siyasetçi

Bugüne gelecek olursak, bu tarz politikacıların topluma önderlik etmesi, hızla değişen ve yakınlaşan Dünya’da en mühim meselemiz olmalıdır. Her iş insan ile yürüyor, insanın kapasitesi yaptığı işin kapasitesini de belirliyor. Siyaset ise bütün iş ve uğraşlardan farklı olarak fedakarlık isteyen bir uğraştır.( aslında iş olarak tanımlamamak gerekir. Süleyman Demirel’in deyimiyle “siyaset, siyasettir.”) Bu fedakarlık ise politikacının kendini aşıp, toplumu daha iyiye yönlendirmeyi amaçlamasından kaynaklanmaktadır. Kısır tartışmalara hapsolup, dünyaya bağımlı hale gelmek, gelişmeleri uzaktan izlemek, her zaman kaybeden tarafta yer almak hoş olmasa gerek. Bunu aşmanın en doğru yolu, doğru politikacıyı ( olması gereken ) seçmekten geçiyor.Şimdi gelelim doğru politikacı da  olması gereken  özelliklere.

Geleceğin Siyasetçisi

Bugün güçlü bir liderin etrafında gördüğümüz, fakat kendini o lidere şirin gözükmek uğruna paralayan kişi doğru politikacı mıdır ?
Gelelim sorumuzun cevabına. Bu kişilerin doğru politikacı olmadığı apaçık ortada. Koltuğundan güç alan, liderinden beslenen ve ortaya yeni bir şey koymayan bu kişi, toplum için umut olabilir mi ?
O zaman tanımımıza, ilk olarak doğru siyasetçinin topluma umut olabilecek bir kişi olması gerekecek diyebiliriz. Bunu heyecanı olan ve somut gerçeklere sahip,  entellektüel bilgi ile taçlandıralım. Daha doğru bir şekilde söylemek gerekirse; arka planda iyi bir eğitime sahip, toplumun her kesimiyle iletişim kurabilen, itibar sahibi bir insan. Yenilgilerden ve başarısızlıktan ders alan ve olumsuzlukları başkalarına yüklemeyen, risk alabilen , kısacası kendine güvenebilen.

Türk halkı ve Türk siyaset arenası böyle insanları hak ediyor ve bu tarz insanlar gerçekten yetişiyor. Önemli olan bu insanların arkasında olmak, desteklemek ve cesaretlendirmek.
Ülkemizin bugünü ve geleceği için bilim,sanat,felsefe alanında yetiştirdiğimiz insanlar ne kadar önemliyse siyaset alanında da yetişen insanlar bir o kadar önemlidir.
Nasıl ki bir sanatçı veya sporcu bir günde yetişmiyorsa doğru politikacı da aynı şekilde bir günde yetişmiyor.

Onur Sanci