Bir fikir platformu olarak hedefimiz ,kutuplaşmanın giderek arttığı,fay hatlarının keskinleştiği,siyasetçilerin sadece şehit cenazelerinde bir araya gelip konuştuğu ülkemizde,Yeni Siyaset Kültürü'nün oluşumuna katkı sağlayarak,Yeni Siyaset İnsanlarına ,Siyasette Bende Varım dedirtmek.

Ülke Olarak Koşu Bandında Koşan Sporcu Gibiyiz! Kişi Başına Milli Gelir Hep Aynı Seviyede!

Temel Musevi’yi görünce yakasına yapışmış, Hz İsa’yı siz öldürmüşsünüz ver hesabını . 2000 yıl önceydi cevabı verilince anlamam demiş ben yeni duydum ,ver hesabını. Bizim bilim, teknoloji ve AR-GE’ye bakışımızı düşününce nedense bu aklıma geldi. Toplum olarak bilim ve teknolojinin önemini geç öğrendik hala da tam öğrenebilmiş değiliz aslında. Ülke olarak bütün enerjimizi bu konuya yoğunlaştırmamız gerekiyor. Osmanlı’yı yıkıma götüren ana neden hurafelere kanılıp bilim ve teknolojinin boşlanmasıydı, bilek gücü ile kılıç ile sıkıntı yaşamıyorduk ne zaman teknoloji ilerledi, modern silahlar bulundu bununla beraber sanayi devrimi başladı Osmanlı adapte olamadığı için tarih sahnesinden silindi gitti. 

Bugünün dünyasında Amerika’yı,Güney Kore’yi, Japonya’yı, Singapur’u güçlü yapan sadece ve sadece bilim ve teknolojileridir. Bilim rağbet gördüğü yere göç eder sözü ne kadarda doğru bir söz. Bugün yetişmiş insanlar, donanımlı gençler neden ABD’ye gitmek istiyor bir düşünmek lazım. 1453 yılında Macar top döküm ustası Urban İstanbul’a neden gelmişti? Bugün gençler neden Batıya gitmek istiyorsa işte aynı nedenlerle o da buraya gelmişti. Hitler zulmünden kaçan dünyaca meşhur Yahudi hocalar neden İstanbul ve Ankara’ya gelmişti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te aynı Fatih Sultan Mehmet gibi bilim,teknoloji demişti de o yüzden! Devletimiz eskiye nazaran bugün bilim, teknoloji ve AR-GE’ye daha fazla kaynak aktarıyor ama rekabet o kadar sert ve acımasız ki ayrılan paylar yetersiz kalıyor ,ülkemizin bugünden itibaren 2019-2029 arasını yani  on yıllık süreyi Bilim ve Teknoloji  Seferberliği Dönemi ilan etmesi gerekiyor.

Çözüm önerileri basit ama onlara geçmeden birkaç önemli bilgiyi paylaşmak isterim durumun ciddiyetini anlamak açısından. 1957 yılında Güney Kore’nin kişi başına düşen milli geliri 70 Dolar, Japonya’nın 280 Dolar, Türkiye’nin ise 300 Dolar. Bugün Güney Kore’nin 25.000 Dolar, Japonya’nın 30.000 Dolar, Türkiye ise hala 10.000 Dolar civarında. Çok uyuduk, çok yattık diyerek konuyu geçiştirmek mümkün değil. Bunları zaten hepimiz biliyoruz artık neler yapmak lazım bunları konuşmalıyız.

1

2019-2029 on yıllık dönem için Bilim ve Teknoloji Seferberliği Dönemi ilan edilmeli

2

Elinizde 3 metreküp su var ve tarlanız 10 dönüm o suyla bütün tarlanın ancak tozunu alırsınız öyleyse yapılacak iş tarlada 100 metrekarelik bir alan belirleyip o suyla oraya özel çalışma yapılmalı yani her yere aynı kanun, aynı teşvik çıkarmak değil bölge, şehir bazlı sanayi belirleyip sadece o konuda uzmanlaşmaya çalışmak. Hedef küçültülmeli, üç-dört sahaya yoğunlaşılmalı, o üç-dört konu için özel üç-dört şehir seçilmeli ve o şehirlere inanılmaz kaynak aktarılmalı

3

65.000 civarında araştırmacı var ülkemizde acil olarak doğru atılacak adımlarla ve desteklerle bunu 150.000 seviyesine çıkarmalıyız

4

Daha 1984 yılında Amerika’da Nevada Üniversitesi’nde akademisyenlere haftada bir gün okula gelme, kaç firmaya danışmanlık yaparsan yap, kazandığını da cebine at, kaç firmaya danışmanlık yaptığın önemli değil denmiş. Hür düşünce, güven ortamı, zihniyet dönüşümüne en güzel örnek bu işte. Ankara korkuyor hayır korkmaya gerek yok, cesaret şart. Üniversiteler baştan aşağı ele alınmalı yani çok ama çok ciddi eğitim reformu şart. 

5

Dünya’nın ilk patent kanunu çıkaran ülkelerinden birisiyiz ama şimdiye kadar alınan toplam patent sayımız neredeyse Güney Kore’nin yıllık patent sayısı kadar. Ar-Ge teşviklerimiz daha çok büyük firmalara gidiyor, tabana yayılması lazım. Bunun için yasalar çıkarılmalı ve kararlılıkla uygulanmalı.

6

Formüller her yerde öğrenilir esas mesele bildiğini sonuna kadar uygulamaktır. Üniversitelerde uygulamalara yönelik dersler, aktiviteler arttırılmalı.

7

TRT yayınları için hepimizin faturalarına %3’lük bir oran eklendi. Bilim ve Teknoloji üretmek yayıncılıktan çok daha önemli, TRT’ye illa bir pay ayrılacaksa oran düşürülsün en azından yarısı bilim ve teknoloji için ayrılsın

8

Kızılay, THK ve Tübitak gibi kurumlara AR-GE çalışmaları için halkımızın nakit ve gayrimenkul bağışı yapabilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır ve sürekli olarak televizyonlarda kamu spotları ile destek teşvik edilmelidir.

9

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin sayısı hızlıca arttırılmalıdır yalnız sayının arttırılması değil içerik olarakta Dünya standartları yakalanmalıdır. 1964 yılında Japonya’nın Tsukuba bilim kentini kurmaya başladığını ve 1970’li yıllarla beraber Japon mucizesinin ortaya çıktığını unutmayalım

Cumhuriyet kurulduğundan beri yaşanan onca badireye rağmen ülkemiz büyüdü, sınıf atladı ama artık 21.yüzyıl ile birlikte şartlar ve koşullar tamamen değişti, artık yapay zeka, robotlar ve ileri teknoloji ile bambaşka bir dünya var. Hala tekstil ihraç edelim, güneş, deniz ,kum yani turizm ile yetinelim, inşaata dayalı büyüme modelini sürdürelim demeye devam edersek bir arpa boyu yol alamayız. Kişi başına milli gelirimiz 10.000 dolar seviyelerinde kalır, orta gelir tuzağının içinde bocalayıp dururuz.